23 YILDIR ZAGOR’U BİRİKTİRİYOR
Çocukluk yıllarından bu yana çizgi romanlara büyük bir tutkuyla bağlanan Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın’ın koleksiyonunda 3 bini aşkın çizgi roman bulunuyor.
Bu çizgi romanları Bursa’da yaşayan ailesinin evinde muhafaza eden Aydın, koleksiyonunda yer alan yayınların zarar görmemesi için hepsini özel paketlerde tutuyor. Her bir çizgi romandan ikişer tane aldığını belirten Aydın, böylece çizgi romanlarının yıpranmasını da önlemiş oluyor. Nevzat Aydın ile bu hobisinin nasıl başladığı hakkında keyifli bir röportaj yaptık.
335 kişilik bir ekibe liderlik eden Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın’a iş hayatında başarılı olmanın sırrını sorduk ve şu yanıtı aldık: “Ekibimdeki herkesin kolaylıkla iletişim kurabildiği, objektif olmaya çalışan, şeffaflığa önem veren bir lider olduğumu düşünüyorum. Öte yandan işini sahiplenmeyen ve yaptığı işe yeterince önem vermeyen kişilerle çalışmaktan hoşlanmıyorum. Yemeksepeti’nde işimizi tutkuyla sahiplendiğimiz için başarılı olduk. Zorlukların karşısında çözüm üreterek, fikrimize, becerilerimize güvenerek ve hiç durmadan yeni şeyler öğrenerek bu noktaya geldik. Bu duyguları ve refleksleri paylaşmayan, işine ve hayata karşı tutkuları olmayan kişilerle çalışmayı tercih etmiyorum. Öte yandan iyi niyet benim için çok şey ifade ediyor. İyi niyet çerçevesi dışında hareket eden kişilerin bir noktada başarısız olacaklarını düşünüyorum. Benim için insanların klasik titrlerinden ziyade, hayata bakış açıları daha büyük önem taşıyor. Öğrenmeye açık, yenilikleri takip eden, yaratıcılığına ket vurmayan, tam tersi her an yeni fikirler üzerine kafa yoran kişilerle çalışmayı seviyorum. Ekip arkadaşlarıma tavsiyede bulunmak istediğimde de genellikle bu konular üzerinde duruyorum. İşe alım yaparken öncelikli olarak potansiyel ekip arkadaşlarımızın bu özelliklerini gözlemliyoruz.”
Koleksiyonuna gözü gibi bakıyor
Yoğun iş yaşamının içerisinde zihnini arındırabilmek için mümkün olduğu kadar kişisel zevklerine de vakit ayırmaya çalıştığını ifade eden Nevzat Aydın’ın en büyük hobisi ise çizgi romanlar. Çizgi roman merakının çocukluk yıllarında başladığını söyleyen Aydın şunları söylüyor: “İlkokulda okumayı öğrenirken, çizgi roman merakım bana çok yardımcı olmuştu. Çizgi romanlar benim için çok önemli bir tutku. Günün her saatinde hem stres atmamı hem de dinlenmemi sağlıyor. Koleksiyonumda şu anda 3 binin üzerinde çizgi roman var. Bunların küçük bir kısmı ofisimde ama asıl arşivim Bursa’da ailemin evinde duruyor. Tüm çizgi roman koleksiyonumu yıpranmamaları için hava geçirmeyen özel paketlerde muhafaza ediyorum. Çizgi romanların her sayısından mutlaka iki tane alırım. Hatta bir tanesini yıpranmaması için poşetinden bile çıkarmam.”
İlham alıyor
Çocukluğunun kahramanlarını yetişkin hayata taşıyabilen bir karaktere sahip olduğunu belirten Aydın, “Çizgi romanlar bana hem çocukluğumu hem de daha masum, daha saf ve her şeye rahatlıkla konsantre olabildiğimiz dönemi hatırlatıyor. Bu şekilde deşarj olduğumu ve ilham aldığımı söyleyebilirim. Bunun yanında dünya futbolunu yakından takip ediyorum. Yabancı liglerdeki maçları izlemekten keyif alıyorum.” diyor.
Gözdesi İtalyan çizgi romanları…
Nevzat Aydın, en sevdiği çizgi roman çizerleri ve karakterleri hakkında ise şu yorumda bulunuyor: “Frank Miller ve George Perez Amerikalı, Brian Bolland ise en beğendiğim İngiliz çizerlerden. İtalyan olarak ise Zagor’un efsane çizeri Gallieno Ferri ve Tex çizerlerinden Galep ve Repetto’yu takip ediyorum. Eski sayıları sahaflardan ve koleksiyonerlerden topluyorum. İtalya’ya gittiğimde, İtalyanca bilmememe rağmen mutlaka orada çıkan Zagor’ları alıyorum.
Seyahatlerde vakit ayırıyor
Yurtdışı seyahatlerinde bu işe özellikle vakit ayırdığına değinen Aydın, “Kuşe kâğıda basılı renkli Amerikan çizgi romanlarını tercih etmiyorum. Açıkçası İtalyan çizgi romanlarının ruhu bana daha çok hitap ediyor. Favorim ise kesinlikle Zagor. 23 yıldır hiçbir sayısını kaçırmadım. 1990’dan beri çıkan bütün çizgi romanlara sahibim. Zagor’un duruşunu bir anlamda kendime yakın buluyorum. Kızılderililerle beyazların savaşında aslında kaybedeceğini bildiği tarafın yanında… Çizimler, diyaloglar, kurgu öğeleri ve karakter tahlilleri çok başarılı. Mister No ve Martin Mystere gibi siyah-beyaz basılanlar da en sevdiklerimden.” diyor.