Brezilya’nın Hızlı Atan Kalbi: Rio De Janeiro

Brezilya’nın geleneksel dansı sambanın ritmine bakınca, Riolular’ın pek derdi olmadığını düşünmek mümkündür.
Çünkü gerçekten de kent insanının trafik ve futbol dışında neredeyse derdi yoktur. Kimbilir belki de, yaygın adıyla, “Cidade Maravilhosa” (Muhteşem/Harika Şehir) insanı öyle görünmeyi tercih eder. Brezilya’nın başkenti Rio de Janeiro, karnaval zamanı olmasa bile, günlük yaşamın akışı içinde bile adeta bir şenlik yeridir. Farklı yönleri ve karakterleriyle, işte Rio’nun sizi deneyimden deneyime sürükleyecek binbir yüzü…
Muhteşem Rio
Rio’nun neden “Muhteşem Şehir” olarak adlandırıldığını anlayabilmek için ona Corcovado Dağı’nın 710 metrelik zirvesinden bakmak yeterlidir. Yemyeşil ormanlarla kaplı dağlar şehri sarıp sarmalar, kıyı şeridinde pırıl pırıl kumsallar sıralanır ve birçok adacık denize dağılmıştır. Bir film karesinden farkı yoktur ve gerçek olamayacak kadar “muhteşem”dir.
Kucaklayan Rio
Corcovado (“kambur” anlamında) ya da Kurtarıcı İsa tepesi, Brezilya’nın en ikonik sembollerinden biridir ve Rio gezisi burayı ziyaret etmeden tamamlanmış sayılmaz. Corcovado’nun tepesinde, herkesi kucaklamaya hazırmışcasına kollarını açmış duran ve Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olan Cristo Redentor heykelinde, Hz. İsa yüzünde sakin bir ifadeyle Rio’yu seyreder. Trenle ulaşılan, 710 metre yükseklikteki bu dağdan kentin panoramik manzası görkemlidir. Geceleri aydınlatılan 38 metre yükseklikte, 1145 ton ağırlığındaki bu heykel, her noktadan fark edilirken, kentin sembolü olma konumunu daha da güçlendirir. Pão de Açúcar’ın zirvesinden kente baktığınızda da bir kez daha “harika” dersiniz. Rio, ayaklarınızın altına serilir; batı tarafında Corcovado Dağı ve Kurtarıcı İsa heykeli ve güneyde Copacabana Plajı. İki teleferik, ziyaretçileri Rio’nun 395 metre yukarısındaki zirveye taşır. Yukarı çıkmak için güzel havayı kollamakta yarar var ancak en isabetli zaman açık havada, günbatımında.
Eğlenceli Rio
Tabiiki efsanevi Copacabana’dan bahsediyoruz. Dünyanın en güzel plajları arasına girebilecek denli, kara ve denizin görkemli bir birleşimi. 4 km uzunluğundaki plaj, 2016 yılı Yaz Olimpiyatları’ndaki olimpiyat alanlarından biriydi. Burası konaklama seçeneklerinin yanı sıra aktiviteleriyle de rağbet gören hareketli bir bölge. Plajda futbolcu ve voleybolcu gençler, favela (varoş) çocukları ve emekliler, balıkçılar, her grup adeta kendi alanını seçmiştir. Bembeyaz kuma sahip plaj, kuzeye doğru kıvrılınca Leme’nin daha sakin kumsalına varılır. Copacabana, turistik bir alan olduğundan bölgede sürekli gezen polisler bulunur. Ancak yine de geceleri kalabalık ve hareketli büfelerin civarında olmakta fayda var. Ipanema Plajı’ndan da bahsetmeden olmaz. Ipanema, yerli bir kelime ve anlamı “kötü, tehlikeli sular”. Çok da yersiz bir yakıştırma değil o nedenle kentlilerin yüzdüğü bölgelerde yüzmekte fayda var. Daha temiz bir kumsalı ve daha temiz denizi var. Ipanema ile Copacabana arasındaki Arpoador, Rio’nun en revaçta rüzgar sörfü alanıdır.
Taraftar Rio
Rio’nun Maracanã stadyumu futbol severler için bir rüyadır. Burada efsanevi zaferler ve yenilgiler yaşanmış olsa da, stad özellikle, Almanya ile Arjantin arasında oynanan final de dahil olmak üzere, önemli karşılaşmalara ev sahipliği yaptığı 2014 Dünya Kupası’nda öne çıkmıştır. 1954’te FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmak için açılan Maracanã’da, 2016 Yaz Olimpiyatları’nın açılış ve kapanış törenleri de yapılmıştı. Stadın turistlere yönelik turlarına katılabilir ya da gerçek anlamda coşkulu bir deneyim yaşamak için, 78 bin 800 kapasiteli bu arenada maç seyredebilirsiniz.
Bohem Rio
Rio de Janeiro’nun tarihi merkezini ve renkli Santa Teresa semtini yürüyerek keşfedin. Sanatçı, yazar ve entelektüelleriyle, Rio’nun çok çeşitli kültürel ve sanatsal mirasına büyüleyici bir bakış açısı sunan bu mahalledeki 19. yüzyıl malikaneler, arka bahçeler ve bazı simge yapılar görmeye değer; Metropolitan Katedrali, Selaron Basamakları, Ruinas Parkı, Confeitaria Colombo kahvehanesi, Belediye Tiyatrosu, Tiradentes Sarayı ve İmparatorluk Sarayı…
Yeşil Rio
Böylesine büyük bir kentin sınırlarında tropikal bir yağmur ormanı görmek kimi şaşırtmaz? Brezilya’nın Mata Atlântica (Atlantik Ormanı) olarak bilinen bu bölümü panoramik manzaralar sunar. New York’un Central Park’ı varsa, Rio’nun da Tijuca Ormanı ya da bir diğer deyişle Tijuca Milli Parkı var. Yürüyüş parkurları, çağlayan şelaleler ve yemyeşil geniş bir yağmur ormanı bulunan Tijuca’da, 900 metreye kadar çıkan yürüyüşler yapabilir, kendinizi ihtişamlı manzaralara bakarak ve maymun, kuş ve kelebek gibi güzel canlılar görerek ödüllendirebilirsiniz.
Uyumayan Rio
Rio’nun, şubatın son haftası yapılacak efsanevi karnavalının merkez üssü, bu şenlik için inşa edilmiş, geçit alanı Sambódromo’dur. Büyük geçitler sırasında buradaki sıralardan seyretmek insana farklı bir perspektif verir. Oscar Niemeyer tarafından tasarlanan ve 1984 yılında tamamlanan bu açık hava arenası, 2016 Olimpiyatları için yeniden revize edilmişti. Rio’ya gitmeyi göze alan her gezgin uykusunu iyice almayı ihmal etmemeli. Karnavalın tam olarak ne demek olduğunu insan burada anlıyor.