Doğadan Esinlenen Tıbbi Robotlar

Doğadan Esinlenen Tıbbi Robotlar

Tıbbi mikro robot çalışmalarıyla beyin kanseri, pankreas ya da safra kesesi gibi çözümü zor hatta çözümsüz kanserleri iyileştirmeyi hedefliyor.

Einstein’ın da kurucularından olduğu, Almanya Stuttgart’ta faaliyet gösteren Max Planck Topluluğu, Akıllı Sistemler Enstitüsü’nün ilk Türk direktörü olarak öne çıkan Prof. Dr. Metin Sitti, kısmi zamanlı yan akademik görevler kapsamında Koç Üniversitesi’nde Tıp ve Mühendislik fakültelerinde profesör, Carnegie Mellon Üniversitesi’nde seçkin profesör ve Stuttgart Üniversitesi’nde onursal profesörlük yapıyor. Sitti, mikro ve nanobiyomedikal robotik odaklı çalışmalarıyla son olarak Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nın sahibi oldu. Sitti ile doğadan esinlenen küçük robotların geleceği hakkında konuştuk.

 

Tıbbi robotlar üzerine uzmanlaştı

Tıbbi mikro robotlardan doğadan esinlenen minyatür hareketli robotlara, yumuşak minyatür robotlardan fiziksel akıllılık ve mikro-nano robotik çalışmalara kadar pek çok farklı alanda proje geliştiren Max Planck Topluluğu, Akıllı Sistemler Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Metin Sitti, bilimsel kariyerinde 23 yılı geride bırakmış bir isim. Tokyo, Amerika ve Almanya’daki çalışmalarıyla adından söz ettiren Sitti, projelerinde doğadan esinlendiğini belirtiyor. Doğadan çok şey öğrendiklerini dile getiren Sitti, “Küçük bakterilerden tutun da diğer küçük hayvanlara kadar nasıl hem tek başlarına hem de kolektif olarak hareket ettiklerini inceliyoruz. Bilimsel olarak doğadan öğrenen, doğadan esinlenen küçük robotlar yapıyoruz. Bu yolla fark ettik ki, doğayı daha iyi anlamaya başlıyoruz. Doğayı anlamak üzere yaptığımız çalışmalar bize yeni malzeme ve yeni metotlar üretmek bakımından yol gösterici oluyor.” diyor. Sitti’nin yeni hedefi ise tıbbi robotlar üretmek. Küçük robotların hem bilimsel hem de toplumsal olarak en önemli uygulamasının tıp alanında olacağını ifade eden Sitti, şu yorumda bulunuyor: “Hâlâ insan içinde ulaşamadığımız noktalar var. İnsanı içeriden izleyecek, henüz insan hasta olmadan bunu dışarıya bildirebilecek robotlar yapmak en büyük hayallerimden biri…”

Tedavi süreçleri farklılaşacak

Önümüzdeki 10-20 yıl içinde milimetreden küçük robotları hastanelerde görebileceğimizin altını çizen Sitti, sözlerine şöyle devam ediyor: “Üzerinde çalıştığım özel konu; Esrarengiz Yolculuk (Fantastic Voyage) gibi filmlerde gördüğümüz, insanın içine doğrudan kablosuz olarak giren, gittiği yerlerde cerrahi operasyon ya da ilaç verme gibi işlemler yapan çok küçük boyutlardaki robotlar… Bu robotlar, vücudun içine acı vermeden kolayca giren, hatta doğrudan yutularak ya da insan içine enjekte edilerek giren, kablosuz olduğu için çok daha küçük bölgelere ulaşabilen ve hiçbir şekilde acı vermeyen ya da hastanın uyutulmasına bile gerek olmadan yerleştirilen geleceğin tıbbi cihaz teknolojisi.”

Minyatür robotlar alanında yaptıkları çığır açıcı yeniliğin, çok küçük olan cihazları, kablosuz olmanın ötesinde yumuşak olarak tasarlayıp üretmek olduğunu vurgulayan Sitti, “Bunları yumuşak lastik gibi düşünün; elastik bir polimer malzemenin içine manyetik parçacıklar koyuyoruz ve dışarıdan şeklini değiştirerek onu kontrol ediyoruz. Bu robotlarla beyinde ya da damarlarda şu an cerrahi müdahale olmadan ulaşamayıp yapamadığımız tedavileri yapmak istiyoruz. Kanser tedavisinde kullanmak amacıyla üzerinde çalıştığımız küçük robotlar, çığır açıcı nitelikte çalışmalar. Hedefimiz; küçük robotlarla doğrudan kanserli bölgeye ulaşarak doğru dozda ilaç vererek, başka alanlara zarar vermesini önlemek. İlk robot prototiplerini laboratuvarda geliştirdik. Organ modellerinde çalıştığını gösterdik.”diyor.

 

İki hayali var

Hayatımıza yavaş yavaş yardımcı servis robotların, akıllı arabaların ve ileri tıbbi robotların girmeye başladığına dikkat çeken Sitti, “Artık insanlar daha uzun yaşıyor. Yaşlı insanlara bakacak ve onların tıbbi sorunlarını çözecek robotlara ihtiyacımız daha da arttı. Ayrıca hâlâ tedavisi olmayan ya da etkili olmayan birçok hastalık var. Hayat kalitemizi artırmak ve tedavilerin acı vermeden ya da hayat performansımızı etkilemeden gerçekleşmesi artık eskisine göre daha da önemli.” diyor.

Beyin kanseri, pankreas, safra kesesi gibi çözümü zor, hatta çözümü olmayan kanserleri çözmeyi hedeflediklerini aktaran Metin Sitti, “Bu noktada iki hayalim var. İlki şu an tedavisi olmayan ya da etkili olmayan hastalıklardan en az birkaçını tedavi edebilecek tıbbi robotlar geliştirmek. Yeni minyatür tıbbi robotlar yaratarak tedavisi olmayan ya da etkili olmayan birçok hastalıklara çözüm olasılığı önermek ve çoğu hastalıkta acısız ve performansımızı etkilemeyecek tedavi yöntemleri geliştirmeyi hedefliyorum. İkincisi ise insan içinde devamlı gezinen robotlarla henüz hastalıklar başlamadan erken tanıda bulunmak. Böylece hastalıkların başlamasını ve ilerlemesini erkenden önlemek. Bunu yapabilirsek tıbbi bir devrim yaratmış oluruz.” yorumunda bulunuyor.