DÜZENLİ VE MUTLU BİR EVLİLİK KALBİ KORUYOR

Mutlu bir evlilik ve düzenli bir yaşam, kişinin kafasındaki bir takım sorumlulukların eve yönlendirilmesine yardımcı olur. Her şeyden önce eş ve çocuklarla belli sorumluluklar düşünülür. Bu durum kadın için de, erkek için de geçerlidir. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener, düzenli ve mutlu bir evliliğin kalp krizi riskini de düşürdüğüne dikkat çekiyor. Bunu da, “Çünkü bekârların konsantrasyonları dağınıktır. Sosyal açıdan da toplum tarafından kabul görmedikleri için büyük bir stres altına girerler. Bu stres de kalp krizi riskini tetikler.” sözleriyle anlatıyor.

Evliler daha çok kabul görüyor
Evli olmanın genelde toplumda kabul görmek anlamına geldiğini de ifade eden Dr. Şener, “Evliler toplumda sosyal barışı yakalar ve bunun getirdiği stres faktörlerinden uzak olur. Bekâr insanların ise konsantrasyonları dağınık olur. Sosyal açıdan toplum tarafından kabul görmedikleri için büyük bir stres altına girerler. Bu yaşadıkları stres de kalp krizi riskini tetikler. Evliler ise her şeyden önce eşlerini ve çocuklarını düşünürler” diyor.

Boşanan erkeğin kalbi tekliyor
Yalnız yaşayan erkeklerin kalp hastalıklarına yakalanma ya da kalp krizi geçirme riskinin, evli olan erkeklere göre daha fazla olduğunu da vurgulayan Şener şunları söylüyor: “Boşanma sonrası özellikle erkeklerde kötü beslenme, sigara ve alkol alışkanlığı ile stres çok daha fazla görülüyor. Bu yaşam şekli de kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Bir eşe sahip olmak, bir işte çalışıyor olmak, kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskini azaltır. Ancak kötü giden bir evlilik sonrası boşanma, kadınlarda kalp hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskini önemli ölçüde düşürür. Bunun en önemli nedeni ise kötü evliliklerin yarattığı sıkıntının ortadan kalkması ve evlilik dönemindeki stresin sona ermesidir.”

Gülümsemek önemli
Şener, sağlıklı bir kalp için en önemli duygunun gülmek olduğunu da anlatıyor. Deniz Şener, “Kişi gerçekten durumu kafasında algılayarak mizah duygusu ile hareket ederek gülerse, büyük oranda rahatlar. Gülmek, keyif hormonlarını salgılar ve stres hormonlarının baskılanmasına yardımcı olur. Bu sayede kalbe zararlı olan faktörler de ortadan kalkar.” diye konuşuyor.

SPOR KALBE İYİ GELİR
Bir kişinin hiçbir risk faktörü altında olmasa dahi hayatı boyunca kalp krizi geçirme riski yüzde 1’dir. Ancak yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, ailede kalp hastalığı öyküsü, hareketsiz yaşam ve 40 yaş üzeri olma gibi faktörler, kişinin kalp krizi geçirme riskini yüzde 50 oranında artırmaktadır. Sürekli masa başında olan insanların kalp hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Hareketsiz olarak 2 saati masa başında geçirmek, ciddi bir kalp krizi riski oluşturmaktadır. Bunun için kişilerin öncelikle masa başından kalkması gerekir. Her gün tempolu olarak yapılan 45 dakikalık yürüyüş de kalp sağlığı için çok önemlidir. Otururken yapılacak egzersizler çok önemlidir. Bunlar boyun çevirme, bacakları karna çekip uzatma, pedal hareketi yapma ve kolları arkaya doğru açarak germedir.

ÇOCUĞUNUZUN KALBİNİ İHMAL ETMEYİN
Sevginin simgesi kalbimize, özellikle geleceğimiz olan çocuklarımızın kalbine ne kadar özen gösteriyoruz? Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülendam Koçak ülkemizde her yıl yaklaşık 12 bin çocuğun kalp hastalığıyla doğduğuna, doğuştan kalp hastalığı problemi yaşayan yaklaşık 200 bin çocuk olduğuna dikkat çekiyor.

Ailelerin bebeklerinde gördükleri sık nefes alıp verme, morarma, kilo alamama, çabuk yorulma gibi yakınmaları dikkate almalarını isteyen Prof. Dr. Koçak, şöyle konuşuyor: “Daha büyük çocuklarda ise göğüs ağrısı, bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi bulgularla kalp hastalıkları kendini gösterebilir. Çocukların çabuk yorulmasını değerlendirirken akranlarıyla karşılaştırılmaları faydalı olur. Çocuklarınızda bu belirtiler varsa mutlaka bir çocuk kardiyoloğuna başvurmalısınız. Çocuğunuz ne kadar sağlıklı görünürse görünsün şüphe uyandıran bir yakınması varsa mutlaka kalp sağlığı yönünden araştırılmalıdır. Çok basit ve zararsız bir işlem olan ekokardiyografi ile çocuğunuzun beden sağlığının yanı sıra kalp sağlığından da emin olabilirsiniz.”