Fado’nun Zirvedeki İsmi: Camané

1995 yılında ilk albümü Uma Noite de Fados’u kaydeden Camané müzikseverlerden ve eleştirmenlerden olumlu dönüşler aldı. Albüm öncesinde 20 yıl boyunca Fado söyleyen ve hakkında, “Onu daha önce dinlememiş olsanız bile, bir kere duyduğunuzda daha çok dinlemek isteyeceksiniz.” şeklinde övgüyle söz edilen Camané, böylece müzikalitesini ispatladı. Camané 3 yıl sonra yayınladığı “Na Linha da Vida” albümüyle kendi tarzını ve yorumunu ortaya koydu. Böylece Fado’yu geleneksel kalıplarından kurtarıp gençleştirdi.
2000’li yıllara gelindiğinde yayınladığı albümlerle sadece bir şarkıcı olarak değil, seslendirdiği şiirin her nüansını en iyi şekilde yansıtan bir yorumcu olarak çığır açtı. Camané bu yönüyle hem geleneksel yorumu savunanlardan hem de modernistlerden olumlu eleştiriler aldı. Her iki grup da onun usta bir Fado sanatçısı olduğu konusunda hemfikir oldu.
2015’te, profesyonel sanat hayatının 20. yılında, Infinito Presente albümünü çıkaran Camané, 2017 yılında son albümü Camané Canta Marcenerio’yu dinleyicilerle buluşturdu. Avrupa’nın yanı sıra Amerika ve Asya’daki konserlerine devam eden sanatçıyla İstanbul konseri öncesinde söyleştik.
Müzisyen olacağınızı, şarkı söyleyeceğinizi ilk olarak ne zaman anladınız? Aklınızda başka bir senaryo var mıydı? Şarkı söylemeseydiniz ne yapardınız? Annem, babam ve erkek kardeşlerimle her zaman müzik dinlenen bir ailede ve evde büyüdüm. Çocukluğumdan beri şarkı söylüyorum ve Fado’yu içimde hissediyorum. Hayatımda hiçbir zaman başka bir alternatif düşünmedim.
Fado’ya nasıl aşık oldunuz?
Çok küçükken evde uzun süre hasta yattığım bir dönem olmuştu. O zaman evde ailemin Fado kayıtlarını üst üste dinlemeye başladım.
Fado ve müzik idolleriniz kimler? Yeni nesilden beğendiğiniz Fado şarkıcıları arasında kimler var?
Benim referans aldığım en önemli isimler Amália Rodrigues, Alfredo Marceneiro ve Carlos do Carmo. Günümüz sanatçıları arasında da dinlemeyi çok sevdiğim isimler var elbette.
Sound’unuzu, müzikal yaklaşımınızı nasıl anlatırsınız?
Ben geleneksel Fado söylüyorum ve mümkün olduğunca özgün olmaya çalışıyorum.
Dinleyiciler, Fado severler ve müzik otoriteleri sound’unuzu nasıl buluyor?
Şanslıyım ki şimdiye kadar hep çok olumlu ve güzel tepkiler aldım.
Biraz da son albümünüz Camané Canta Marcenerio’dan konuşalım. Bu albümün sound’unu ve tarzını bizim için nasıl anlatırsınız?
Bu albümde Marcenerio’nun kendi döneminde söylediği sözlediği sözleri ve müzikleri araştırmaya çalıştım ve şarkılara kendi yorumumu kattım.
Birçok ülkede konserler veriyorsunuz. Sizi en çok etkileyen hangisi?
Dünyanın birçok ülkesine seyahat ettiğim doğru ama aralarından birini öne çıkarmam mümkün değil çünkü her ülke ve konser benim için eşsiz bir deneyim.
Peki, Türk melodileri… Türk müziğine aşina mısınız?
Dürüst olmam gerekirse Türk müziği hakkında çok detaylı bir bilgim yok. Ama kulağıma çalınan melodileri, ezgileri sevdiğimi söyleyebilirim.
Müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?
Seyahat etmeyi çok seviyorum. Bunun dışında sinemaya ve tiyatroya gitmekten de keyif alıyorum.
Bir yaşam mottonuz var mı?
Mutlu ol!
Son olarak, Türkiye hakkında izlenimleriniz, Türk dinleyicilere bir mesajınız var mı?
Tabii, daha önce İstanbul ve Ankara’ya geldim, her ikisi de çok güzel deneyimler oldu benim için. Türkiye’ye gelmeyi her zaman seviyorum. Dinleyicilerle çok tatlı anılarım var. Türk dinleyicilerimi konserimde görmekten mutlu olurum.