HATAY – PAYAS KALESİ (CİN KULESİ)

Haçlıların Anadolu’dan ilk çıktıkları yere kurdukları Payas Kalesi’nin 13. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Kaledeki Cin Kulesi de yine gözetleme amacıyla inşa edilmiştir.
Gelip geçenlerden vergi olarak alınan payın asılmasından dolayı Payas ismini alan Kale, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi ile Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiştir.
Hac yolu üzerinde olması nedeniyle Payas’a önem veren Osmanlı, 1567-1571 tarihleri arasında Cenevizlilerden temel yıkıntıları ile kalan kaleyi tamamen sökerek aslına uygun olarak bugünkü kale ve hendeği yaptırmışlardır. Külliye, cami, hamam ve imaret ise 1568-1574 yılları arasında tamamlanmıştır.
17. yüzyılda Payas’ı gören Evliya Çelebi’nin de izlenimleri şunları ifade etmektedir: “Deniz kıyısında dörtgen biçiminde taştan yapılma bir kaledir. Sekiz tane sağlam kulesi ve her kulede irili ufaklı toplar vardır. En yüksek burcunda ise balyemez toplar olup limanı korur. Burası Haleb’in iskelesi olmakla serhat gibidir. Kalenin duvarı iki kat olup, burç ve kaleleri pek sağlamdır. Doğuya bakan yakada ikişer kat demir kapıları hendek üzerinde ağaçtan bir köprüsü vardır. Kale içinde 300 kadar ev, dizdar ve 70 kadar kale neferi bulunur. Kale çepeçevre 800 germe adımdır.”
Özellikle Küçük Ali İsyanı ve Hatay’ın ayrı bir Cumhuriyet olduğu 1918-1939’da, önemli bir askeri garnizona sahip olduğu iddia edilen Kale, 1919 öncesinde ağır suçluların da hapsedildiği bir yapıydı. Şair Namık Kemal de bir süre kalenin zindanında kalmıştır.