Kendinize Ne Kadar Güveniyorsunuz?

Bazı spor dalları gerçekten cesaret gerektiriyor. İyi bir kondisyona sahip olmanız, reflekslerinizin kuvvetli olması ya da yeteri kadar esnek olmanız, her spor dalını icra edebileceğiniz anlamına gelmiyor. Bazen sahip olmanız gereken en önemli özellik, cesaret… Powerbocking, airkicking, wing walking ve kayalıktan denize atlama gibi spor dalları, korkusuz sporseverlere adrenalin dolu dakikalar yaşatıyor.
Zıplama, uçma ve fırlatılma bir arada
Eğer yükseklik korkunuz yoksa ve sıra dışı spor dallarından hoşlanıyorsanız, o zaman powerbocking ve airkicking gibi ekstrem spor dalları sizin için biçilmiş kaftan. Zıplamaya, uçmaya ve fırlatılmaya hazırsanız, geri sayım başlasın… Fransa’nın Normandiya bölgesinde son yıllarda hızla yaygınlaşan ‘powerbocking’, özellikle gençler arasında vazgeçilmez bir etkinlik haline geldi. Alüminyum-fiberglas karışımı elastik bir maddeden yapılan ve ayağa takılan, yaklaşık yarım metre boyundaki yaylı bir alet olan powerbocking, zıplayınca havada 1.5 metreye kadar yükselebiliyor. Uçma hissi veren alet sayesinde havada akrobatik hareketler yapılıyor. Koşarken ise 30 kilometrenin üzerinde hıza ulaşılabiliyor.
Bir diğer ekstrem spor türü ise airkicking, yani hava mancınığı… Bu spor dalında özel olarak ‘airkick’ adı verilen büyük mancınıklara yerleştirilen sporcular, yaklaşık 8 metre uzaktaki havuzlara fırlatılıyor. Hava basıncı ve suyun geri tepme noktası gibi hesaplamaların ardından sporcuları fırlatmaya hazır hale gelen bu teknolojik alet, sporseverlere adrenalin dolu anlar yaşatıyor.
Uçağın tepesinde seyahat
Dünyanın en tehlikeli ekstrem sporlarından biri de wing walking… Bu spor kapsamında macera tutkunları, hareket halindeki iki kişilik uçağın tepesine çıkıyor. Yaklaşık 300 kilometre hızla hareket eden uçaktan düşme olasılığına karşı güvenlik önlemlerinin alındığı ‘wing-walking’de dengede kalmak, en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Uçağın tepesine çıkan katılımcılar, harika bir manzara eşliğinde unutulmaz bir deneyim yaşıyor. Wing walking, uçuş sırasında uçağın kanatlarında hareket etmeye deniyor. Siz, bu deneyimde hareket etmiyorsunuz. Yolcu koltuğunda oturmak yerine klasik bir çift kanatlı uçağın üst kanadına, ayakta duracak şekilde bağlanıyorsunuz. Tecrübeli bir pilot, sizi 220 km hızlara çıkarıyor, 150 metre dalış, alçak uçuş gibi kalbinizi zorlayacak farklı akrobatik manevralar yapıyor. İki kanatlı, koca tekerlekli eğitim uçakları Boeing Stearman’nın üst kanadına kemerle bağlanıp, göğe yükseliyorsunuz. Uçağın manevraları ve nefes kesici dalışlarıyla 10 dakika boyunca uçmanın tadını çıkarıyorsunuz.
Kayalıktan atlamaya var mısınız?
Ekstrem sporlar arasında ölüm riski yüksek grupta yer alan kayalıktan denize atlama geleneği, ilk olarak 1770’de Hawaii Adaları’ndan Lanai’de başladı. Dönemin Kralı Kahekili; askerlerinden ülkelerine sadakat ve cesaretlerini gösterebilmeleri için, yüksek kayalıklardan önce ayakları denize girecek biçimde atlamalarını emretti. Bu gelenek, daha sonra hızla yayıldı ve günümüzde spor haline dönüştü. Atlarken kayalıklara çarpma, denize çakılma gibi birçok risk barındıran bu spor dalı, sıkı güvenlik tedbirleriyle de dikkat çekiyor. Bunlar arasında erkeklerin 23 ila 28, kadınların 18 ila 23 metre yükseklikten atlama zorunluluğu, denize düşme anında en fazla 75 ila 100 kilometre arasında bir hızla çarpmanın gerçekleşmesi için katılımcıların ideal kiloda olması gibi etkenler ön plana çıkıyor. Yüzücülerin dalış sırasında akrobatik hareketler yapması, seyir zevki açısından hoş görüntülere sahne oluyor. Red Bull Kayalıktan Atlama Dünya Serisi’nin 2009 yılında başlamasının ardından dünya genelinde özel seçilmiş birçok sporcu, bu alanda yarışıyor.