SUYLA HAYATINIZI KAZANIN
Yazın uzun ve sıcak günlerinde günlük beslenme şeklinizi ve öğün sayınızı değiştirmeniz gerekiyor. Reflü, kabızlık gibi sorunların yanı sıra stres kontrolünün de zayıf olacağı bu günlerde azar azar ve sık sık su içmeyi, mideyi dinlendiren hazmı kolaylaştıran bitki çaylarını tüketmeyi ihmal etmemelisiniz.
Uzmanlar, sıcak ve nemli havanın hem bedeninizi hem de ruhunuzu yormaması için hafif yiyeceklerle beslenmeyi ve sıvı alımını artırmayı önerirken, öfke duygusu ortaya çıktığında ise 10-15 dakika ortamdan uzaklaşmayı, yürüyüşe çıkmayı tavsiye ediyor.
Yağlı yemeyin reflü ve hazımsızlık yaşamayın
Sıcak havalarda sağlıklı bir hayat sürdürmek isteyenlerin en sık karşılaştıkları sıkıntıların başında reflü ve kabızlık sorunu geliyor. Lokman Hekim Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yakaryılmaz şu önerilerde bulunuyor:
Aşırı kafein reflüyü tetikler
“Mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflüyü önleyebilmek için kahve, çikolata, kolalı içecekler gibi aşırı kafein alımından kaçınmak, yağlı yemeklerden uzak durmak gerekir. Yemeği yer yemez hemen yatmak-uzanmak reflüye zemin hazırlar. Normalde midenin gıdaları sindirmesi ve boşalması 2-3 saatte ancak tamamlanabilir. Bu nedenle yemekten sonra en az 1-2 saat yatılmamalı, mümkün ise bu sürede hareketli olunmalıdır.”
Beyaz ekmek tüketmeyin
“Uzun süreli açlık ve beslenme düzenindeki bozulma kabızlık yakınmasını daha da belirgin hale getirir. Bu nedenle kabızlık problemi çekenler, posalı besinleri daha fazla tüketmelidir. Meyve ve sebze tüketimi artırılmalı, beyaz ekmek yerine tam buğday, kepekli ya da çavdar ekmeği tüketilmeli, özelliklede su tüketimi arttırılmalıdır.”
Hızlı yemek hazımsızlık yapar
“Üst karın bölgesinde hissedilen şişkinlik hazımsızlık olarak tanımlanan dispepsi de sık görülmektedir. Özellikle tüketilen gıdaların sırası ve hızlı yenilmesi en sık nedenlerdir. Yemeğe mutlaka çorba ile başlamalı, şekerli, aşırı yağlı ağır yemeklerden uzak durulmalıdır. Yemekler yavaş ve iyi çiğnenerek tüketilmelidir. Öğünlerden sonra içilecek şekersiz çay hem sindirime yardımcı olacak hem de antioksidan kapasiteyi artıracaktır. Sebze (çiğ soğan, sarımsak dışında), meyve, kurutulmuş meyvelere yer verilmelidir.”
Ramazan sonrası hafif beslenmeye devam
Ramazan ayının hemen ertesinde günlük beslenme şeklinin ve öğün sayısının değişmesi, vücudu yıpratır. Lokman Hekim Hastanesi’nden Diyetisyen Merve Demir, vücut direncinin artması, metabolizmanın kendini toparlaması için şunları öneriyor:
“Vücudumuz Ramazan ayında zararlı fazlalıklarından arınarak kendini yeniler, mide-bağırsak sistemimiz dinlenir, alkol ve sigara alımı olmadığı için kanımız temizlenir, karaciğerimiz kendini yeniler. Düzenli bir beslenme alışkanlığı kazanabilmemiz için bir fırsat doğar. Ramazan ayında kabızlık, mide yanması, uyku hali, unutkanlık, dikkatsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü ve kilo artışı gibi bir takım sağlık sorunları ile karşılaşabilir.”
Şekersiz kompostoyu unutmayın
“Sağlık sorunu yaşanmaması için Ramazan ayında olduğu gibi daha sonra da hafif beslenme alışkanlıkları devam ettirilmeli, gün boyu azar azar ve sık sık su içilmelidir. Ayrıca mideyi dinlendiren, hazmı kolaylaştıran ıhlamur, nane, rezene, papatya gibi bitki çayları ve şekersiz komposto gibi içecekler de tüketilebilir. Yaz ayları taze meyveyle beslenme açısından oldukça şanslı olunan bir dönemdir. Kayısı, erik bağırsakları çalıştırırken, süt ve yoğurt da sindirime yardımcı olur. Akşam yemeklerinde 1 kâse çorba, kıymalı makarna veya yeşil mercimekli bulgur pilavı yoğurt ve şekersiz, az şekerli komposto tercih edilebilir.”
Neler yapılmalı?
-Aşırı tuzlu ve kavrulmuş gıdalardan, kızartmalardan ve ağır yiyeceklerden kaçının.
-Birden dikerek içilen suyun büyük bir kısmı boşaltıma gideceğinden azar azar ve sık sık su için.
– Yemeklerde, şekersiz komposto, buzlu naneli cacık ve ya ayran gibi hem ferahlık veren hem de sıvı ihtiyacımızı karşılamamıza yardımcı olan içecekler tercih edin.
– Çok fazla kahve ve çay tüketim vücuttaki sıvı atımını arttıracağından ölçülü miktarda tüketin.
– Sebze ve meyvelerin su oranı oldukça yüksektir. Sıvı ihtiyacınızın bir kısmını bu gıdalardan karşılayabilirsiniz.
Öfke bir duygudur geçip gitmesine izin verin
Otobüsün geç kalması, aşırı sıcak, sınav tarihinin yaklaşması, eşle gerginlik, işyerinde yoğun çalışmak ve benzeri birçok sebep stres düzeyinin yükselmesine katkıda bulunabilir. Lokman Hekim Hastanesi’nden Uzman Psikolog Meltem Özcüler stresle baş etmenin yollarını şöyle anlatıyor:
10-15 dakika uzaklaşın
“Öfke duygusu ortaya çıktığında, 10-15 dakika ortamdan uzaklaşın. Yürüyüşe çıkın, açık havada nefes alıp verin, dikkatinizi dağıtın. Sinirlendiyseniz, yaşamınızı çok etkileyecek kararlar vermeyin, kavgalar etmeyin. Sizi sinirlendiren durumu, daha sonra değerlendirmek üzere erteleyin. Ani tepkilerinizin kalıcı sonuçları olabilir, birkaç dakika nefes alıp vermeden tepki vermemeye gayret edin.”
Uyku düzeninizi bozmayın
“Uyku düzeninizi mümkün olduğunca bozmamaya, yemeklerinizi dengeli yemeye, bol su içmeye özen gösterin. Egzersiz yapmak için mutlaka zaman ayırın. Fiziksel yakınmalarınız olursa bir doktora görünmek için gecikmeyin.”
Sosyal destek önemlidir
“Sağlıklı ve dengeli sosyal ilişkilerinizin olması ve uzun süre devam ettirebilmeniz, stres için en önemli basamaklardan biridir. Sıkıntı ve gerginliğinize iyi gelecek kişilerle, mutlu insanlarla, hayata daha keyifli bakabilen ve bu konuda size destek olabilecek kişilerle sık sık görüşmeyi ihmal etmeyin.”