VÜCUDUNUZU SOĞUK VE RÜZGÂRDAN KORUYUN

Mevsim geçişlerinde yaşanan ısı farkları bu dönem hasta olma riskini çok artırıyor. Bağışıklık sisteminin zayıflaması birçok hastalığı davet ederken, dökülen yapraklarla birlikte görülen polenler de alerjik rahatsızlıkların çıkmasına sebep oluyor.

Özellikle bu dönemde hapşırık, öksürme ile kendisini gösteren soğuk algınlıkları öne çıkarken, mevsimsel alerji de astım ataklarını tetikliyor. Ayrıca rüzgâr ve soğuk hava, ciltte de kuruma ve kırışıklıkların artması gibi sıkıntılara sebep olabiliyor. Uzmanlar bu aylarda hasta olmamak için neler yapılması gerektiğini şöyle anlatıyor:

BEDENİNİZİ GÜÇLENDİRİN
DOĞU BESLENİN, YÜRÜYÜN, İYİ UYUYUN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ KUVVETLENDİREREK HASTALIKLARIN ÖNÜNÜ KAPATIN.
Değişen havayla birlikte yaşanan yoğun stres, uykusuzluk ve dengesiz beslenme, bağışıklık sistemini direkt olarak zayıflatıyor. Peki, bağışıklık sisteminiz soğuk havaya hazır mı? Liv Hospital İç hastalıkları Uzmanı Dr. Alev Özsarı bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek önerilerini anlatıyor:

Soğan ve sarımsak dostunuz
“Doğru beslenin; tam tahıllı ürünler, karbonhidrat, protein ve yağı dengeli tüketin. Sigara, alkol, şekerden uzak durun. Antioksidan alın. Antioksidanlar hücreye zarar veren maddeleri, serbest radikalleri yakalar ve yok eder. Soğan, sarımsak, ıspanak, dereotu, maydanoz, turunçgiller, domates, brokoli antioksidan açısından zengindir. Taze ve mevsiminde sebze meyve yiyin.

Uykusuz kalmayın
“Yeterli ve kaliteli uyuyun; kaliteli uyku sağlığımız için en az su içmek kadar önemlidir. İyi bir uykunun başlıca ölçüsünün kişinin sabah dinç uyanması ve kendisini gün içinde zinde hissetmesidir. Kalitesiz bir uyku verimi düşürür, konsantrasyonu bozar, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.”

Egzersizle kuvvetlenin

“Düzenli egzersiz yapın. Hastalıktan korunmada ve engellemede egzersizin çok büyük bir önemi var. Düzenli egzersiz bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, virüslerle ve bakterilerle savaşmayı sağlıyor. Haftada en az 3 gün açık havada yürüyün; yoğun trafik ve egzoz dumanından kurtulun ve yeşil alanlara yürüyüş yapın. Bilgisayar başında ve hareketsiz çok zaman geçirmeyin.”

Stresi yönetin
“Kendinizi aşırı derecede yormayın. Dinlenmek için kendinize zaman tanıyın.Stresi yönetmeye çalışın. Stresliyken vücut stresi yok edebilmek için maddeler üretir ve dengesini şaşırır ve immün sistemde çöküş meydana gelir. Bu nedenle stres dönemlerinde hepimiz daha sık hasta oluruz. Mesela uçuk çıkar. Pozitif düşünün, sevdiklerinizle bol vakit geçirin, güçlü sosyal bağlar kurun.”

—-

ALERJİ, ASTIM ATAKLARINI TETİKLİYOR
EV VE İŞYERLERİNİ SIK SIK HAVALANDIRIN, ALERJİDEN UZAK DURUN.
Soğuk hava sebebiyle ev ve işyerlerinin yeteri derecede havalandırılmaması; dökülen yapraklardan yayılan polenler mevsimsel alerji rahatsızlıklarını artırıyor. Liv Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferah Ece, alerji hastalarının yüzde 30’unun astım atağı geçirdiğine dikkat çekerek, şu uyarılarda bulunuyor:

Sabah polen bombardımanına dikkat
“Özellikle polenlerin açığa çıktığı sabahın erken saatlerinde yaşanabilecek alerji ve astım ataklarına dikkat edilmeli. Alerjik olan kişiler ve astım hastaları açık havada yapacakları fiziksel aktivite için polenlerin daha az olduğu öğleden sonra saatlerini tercih etmeli. Özellikle plaza ve AVM gibi binaların yüzeyleri statik elektrik üretiyor ve polenler bu tip binaların olduğu bölgelerde daha yoğun olarak görülüyor.”

Çarşafları 60 derecede yıkayın
“Ağaç polenleri, ev tozu akarları, evcil hayvanların tüyü, hamam böcekleri alerjiyi tetikliyor. Ev tozu akarları en sık rastlanan alerjenlerden. Evdeki halı boyutları küçültülmeli. Yatak odasında halı olmaması, ağır ve toz tutan perdeler yerine yıkanabilir perdelerin kullanılması, çarşaf ve nevresim takımlarının haftada bir kez 60 derece ile yıkanması alerjiye karşı alınabilecek en temel önlem.”

Alerji tanısı nasıl konulur
“Kişinin hangi çeşit polene karşı alerjik olduğunu yapılacak basit bir alerji testi ile belirlemek mümkün. Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür. Kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.”

—-

CİLDİNİZİ BESLEMELİSİNİZ
KURUYAN CİLDİNİZİ ÖZEL BAKIMLARLA NEMLENDİRİP PARLAK BİR CİLDE KAVUŞABİLİRSİNİZ.
Soğuk ve rüzgârlı hava cildin olumsuz etkilenmesine sebep olur. Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Gonca Gökdemir, cildin haftada 1-2 defa özel vitamin ve protein maskeleriyle beslenmesinin kurtarıcı olduğuna dikkat çekerek şu önerilerde bulunuyor:

Cildinizi nemlendirin
“Cildin kaybolan nemini geri kazandırmak için özel bakımlar yapılmalıdır. Özel nem maskeleri ya da özel hazırlanmış karışımların cildin üst tabakasına enjekte edilmesi yöntemi olan mezoterapi tercih edilebilir. Kişinin kendi kanından alınarak hazırlanan serumun cilde uygulanması olan ‘trombositten zengin plazma’ yöntemi ise cilt nemlendirilmesine ve parlaklık oluşmasına yardımcı olur.”

Sivilce izlerini yok edin
“Sivilce zamanında tedavi edilmediği takdirde bazı cilt tiplerinde iz oluşumuna neden olur. Bu izler kişilerin görünümlerini önemli ölçüde etkilemekte ve sosyal ortamdan izolasyonuna yol açar.Akne izleri tedavisinde en sık kullanılan yöntemler kimyasal soyma, fraksiyonel lazer uygulamaları, PRP (trombositten zengin plazma), dermaroller uygulaması, dolgu injeksiyonlarıdır. Bu tedavilerin çoğu cildi güneşe karşı hassaslaştırdığı ve güneşle lekelenmeye yol açabileceği için bu aylarda başlanmalıdır.”

Cildinizi gençleştirin
“Ciltte yaşla birlikte oluşan kırışıklıklar, lekelenmeler, cilt renginde matlaşma gibi problemlerin tedavisinde pek çok yöntem kullanılır. Cilt gençleştirme için uygulanan botoks ve dolgu injeksiyonları her mevsimde yapılabilir. Cilt gençleştirmek için yapılan kimyasal soyma, fraksiyonel lazer ve dermaroller tedavileri sonbahar aylarında başlanabilir. PRP tedavisi, cilt gençleştirmek için son yıllarda geliştirilen bir yöntemdir. Cildin yaş ile birlikte hasara uğramış yapıların onarılmasını sağlar ve cildin daha gergin ve parlak görünümüne neden olmaktadır.”