Vücuttaki Hatıralar: Yara İzleri

Vücuttaki Hatıralar: Yara İzleri

İzler… Yara, ameliyat ve travmaların üzerimizde bıraktığı hatıralar… Vücudun, özellikle derinin bütünlüğünü bozan herhangi bir ameliyat kesisi, bir yanık, yaralanma, dokuda, deride iz bırakır.

Bu iz, hafif veya belirgin, az veya çok dikkati çeken, ağrılı veya ağrısız olabilir. İnsan sağlığına karşı bir tehdit oluşturmamasına karşın çoğu insan bunu estetik bir sorun olarak görüyor. Hangi yara izleri kalıcıdır, çocukluk çağındaki yara izleri daha mı çabuk iyileşir, tedavi yöntemleri nelerdir?

Tüm bu soruların yanıtlarını Raillife okurları için araştırdık.

İz bırakmadan yara iyileşmez

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Kuran bir yara izinin kalıcılığını belirleyen çok sayıda faktör olduğuna dikkat çekerek, şunları söylüyor: “İz bırakmadan bir yara iyileşmesi gerçekleşemez. Olsa olsa o iz, pek dikkati çekmeyen iyi bir hale getirilebilir. İzin kalıcılığını belirleyen çok sayıda faktör vardır. Yaralanma tipi, yaralanan bölgenin özellikleri, kişinin genetik veya fiziksel özellikleri, uygulanan tedavinin biçimi, kullanılan malzemeler ve tedaviyi üstlenen doktorun yaklaşımı yara iyileşmesinde ve iz kalıcılığında rol oynar.”

Çocukluk yaraları daha kalıcı

“Yaralanma tipi, nasıl bir izin kalacağını belirlemekte çok önemlidir. Temiz bir cisimle oluşmuş, düzgün bir kesi veya yaralanma genellikle daha iyi bir iz oluşmasına yol açar. Cerrahın bisturi ile yaptığı bir kesi, düzgün bir cam kesisi buna örnek oluşturabilir. Buna karşın, kirli, düzensiz bir yara kötü iyileşir ve dikkati çeken bir iz bırakır. Yaş, yaralanmalardan sonra oluşan izlerin kalitesini çok etkiler. Yaşlı insanlarda, sanılanın aksine izler çok daha iyidir ve az dikkati çeker. En kötü izler ise ergenlik döneminde karşımıza çıkar. Çocukluk dönemini ise ikiye ayırmak gerekir. Bebeklik dönemi iz açısından olumlu iken, oyun çocukluğu dönemi, iz açısından kötüdür. Sıcak su ile yüzeysel bir yanık daha çabuk ve iyi iyileşirken, kızgın bir yağ ile oluşan derin bir yanık kötü iz bırakır.”

Deriniz inceldikçe pürüzsüzlük artıyor

Yaraların, vücudun kıvrımları ve çizgileri ile ilişkisi oldukça ilginç. Prof. Kuran bu durumu şöyle açıklıyor: “Vücudun farklı bölgeleri, aynı biçimde oluşmuş travmalara farklı tepki verebilir. Örneğin, düzgün ve temiz bir kesi, göz kapağında oluşmuşsa, göz kapağı derisi ince olduğu için mükemmel iyileşirken, aynı özellikte bir kesi, sırt, omuz gibi bir alanda çok dikkat çeken bir iz bırakabilir. Deri bu bölgelerde daha kalın, alttaki kasların germe etkisi daha fazla olduğu için iyileşme olumsuz etkilenir.”

Diyabet yarayı olumsuz etkiliyor

“Şeker hastalığı, damar sertliği gibi hastalıklar da yara iyileşmesinin gecikmesine ve kötü izlere yol açabilir. Derinin rengi, fiziksel özellikleri de çok etkilidir. Koyu tenli kişilerde, izler daha belirgindir, açık tenlilerde daha az dikkat çeker. Aşırı izler, kalın, kabarık ve kaşıntılı izler, derinin tonu arttıkça daha çok karşımıza çıkar.”

Ailede kötü iz var mı?

“Bazı genetik yatkınlıklar, kötü iz oluşmasına yol açabilir. Ailede kötü ize sıkça rastlanıyorsa, benzer bir durumla karşılaşmak söz konusu olabilir. Yaralanmalarda ilk tedavi, alınacak sonucu belirlemede çok önemlidir, ancak yaranın sonraki bakımı da özenle yapılmalıdır. Çok iyi onarılsa bile bakım iyi yapılmazsa, yara enfeksiyonu oluşabilir ve bu da kötü bir ize yol açabilir.”

İyi tedavi; dikkat çekmeyen iz

Prof. Kuran, bir yaranın nasıl bir iz bırakacağını belirleyen önemli bir faktörün de tedaviyi yapan ve tedavinin nasıl yapıldığı ile ilgili olduğunu belirterek, şunları söylüyor: “Tedavi; çok iyi aydınlatılmış bir ortamda, çok hassas ve uygun aletlerle yapılmalıdır. Kaba aletler ve malzemeler ile iyi bir tedavi yapılamaz. Yara dikilecekse, dokuların doğru bir şekilde karşı karşıya getirilmesi çok önemlidir. Kaş, dudak kenarı gibi alanlarda bu konu çok önemlidir. Ne kadar ince de olsa, kaşın, dudağın hizasını bozan bir iz çok dikkat çeker. Bu tip izlerin düzeltilmesi de zordur.”

Kıvrımlı bölgeler dikkat çekmez

“Eğer bir iz, vücudun doğal bir kıvrımına denk gelirse (alın çizgisi, kasık gibi) iyileşirken bu doğal kıvrımların içinde kaybolur ve pek dikkat çekmez. Vücudun, özellikle derinin kıvrımları ve çizgileri ile uyuşmayan, onları dikine kat eden izler çok belirgin olabilir. Aslında, yaptığımız her kesi az veya çok iz bırakır. Sözünü ettiğimiz parametrelerle ise bunlar pek dikkat çekmez. Göz kapağı işlemlerinin kapak kıvrımına gizlenmesi gibi.”

Fraksiyonel lazer de kullanılabilir

“Kaza ve yanıklarda durum biraz daha farklıdır. İzin yeri, genişliği ve büyüklüğüne göre yapılacak işlemlere karar verilir. İzin inceltilmesi, yönünün değiştirilmesi, yüzeyinin soyulması için fraksiyonel lazer, uygulanabilecek teknikler arasındadır. Herhangi bir nedenle oluşan iz tamamen yok edilemez. Ancak daha az dikkat çekmesi sağlanabilir.”