Yeni Nesil Tarıma Hazır Mısınız?

Gelecek, mekanize bir dünyayı beraberinde getirirken tarım sektörü de bu dönüşüme ayak uyduruyor. Bugün yavaş yavaş kullanılmaya başlanan otonom araçlar, traktörlere uygulanacak.
Ürün ekimini, ilaçlamayı ve hasadı robotlar yapacak. Çiftçi yatağında uyurken; insansız hava aracı (drone) tüm tarlayı tarayacak. Tarlanın gübreye, suya ya da ilaçlamaya ihtiyaç duyup duymadığını tespit edecek.
Uzman ve girişimciler bu yeni tarım anlayışını anlatıyor:
Dijital tarım artacak
Bir tarım ülkesi olabilmenin ilk koşulu, bilgi ve teknolojiye sahip olmak… Bunu sağlayabilmek için Türkiye’nin kapsamlı bir tarımsal Ar-Ge stratejisine ihtiyaç duyduğunun altını çizen, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özertan, “Tarım 5.0, en gelişmiş tarım ekonomileri için bile henüz olgunlaşmamış bir kavram. Türkiye’nin öncelikle tarım teknolojileri stratejilerini oluşturması, ardından Tarım 3.0 ve Tarım 4.0 modellerini, bu stratejiye göre yaygınlaştırması gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde bizde olduğu kadar yüksek girdi maliyetleri yok. Dolayısıyla Türkiye’de tarım sektörü farklı sorunlarla uğraşırken mekanizasyona geçişte hâlâ sorunlar yaşanıyor. Üretici nasıl bilinçlendirilir? Sürdürülebilir tarım için teknolojiden nasıl yararlanılabilir? gibi sorular, bugün her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Tarım 5.0; mekanizasyonun ve dijitalleşmenin, özellikle tarım üretim süreçleriyle daha bütünselleştiği, dijitalleşmenin (örneğin; blockchain, kriptopara) tarım değer zincirine yayıldığı, sosyal inovasyonlar konusunda da daha kapsayıcı bir model olarak şekillenecek.” diyor.
Ekstansif uzay tarımı çağı
Tarım sektöründe mevcut kaynaklar ile alışılagelen yöntemlerin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Triodor Ar-Ge Yöneticisi Gönenç Seçil Tarakçıoğlu, “Tarım sektörü, çevreye duyarlılığı, kaliteyi ve verimliliği ön planda tutan bir evrim geçiriyor. Hassas tarım olarak adlandırılan bu evrim sürecinde bilgi ve kontrol sistemlerinin, belki de en önemlisi verinin kullanımı artıyor. Dünyada yüz milyonlarca dolar, bu tür yenilikçi projelere harcanıyor. Dünyada hem tarım ürünlerini hem de teknolojilerini ekonomik değere dönüştürme konusunda tartışmasız en başarılı iki ülke; Hollanda ve İsrail.” yorumunda bulunuyor. Yakın gelecekte dijital ve robotik teknolojilerin, tarım-hayvancılığın her noktasına gireceğine dikkat çeken Tarakçıoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Genetik geliştirmeler ve suni gıdaya yönelik çalışmalar hız kazanacak. Ekstansif uzay tarımı bilimkurgu olmaktan çıkacak. Dikey tarımla ilgili büyük beklentiler vardı. Son zamanlarda bu trendde bir zayıflama görülüyor. Önümüzdeki yüzyıl, muhtemelen Afrika’nın dönemi olacak. Bir diğer beklentimiz ise üreticiyle tüketici arasındaki aracıları tamamen ortadan kaldıracak iş modellerinin gelişmesi.”
Tahıl tarlalarını robotlar işleyecek
Tarımsal üretimin halen %80’inin küçük ve orta ölçekli çiftçiler tarafından yapıldığını ifade eden Doktar Kurucu Ortağı Dr. Selim Uçer, tarım sektörünün dijital dönüşümünün en az 10-15 yıl daha süreceğini dile getiriyor. Dijital teknolojilerde bir sonraki mantıklı adımın robotlaşma olduğunu söyleyen Uçer, “Bunun için de en uygun ürün grubunun, dünyadaki ekili alanların yarısından fazlasını kaplayan tahıllar olduğuna inanıyoruz. 5 yıl içinde ekimden hasada, tamamen robotlar tarafından işlenen tahıl tarlalarını göreceğiz. Diğer taraftan bizi esas heyecanlandıran ise tarım algımızı kökten değiştirecek olan yenilikler. Yani kontrollü ortamda yapılan tarım. Yine 10 yıl içinde marul, roka gibi yeşilliklerin şehirlerdeki dikey tarım bahçelerinde yetiştirildiğine, hayvansal proteinin de laboratuvar ortamında üretildiğine tanık olacağız. Tarım teknolojileri, her ülkede birçok genç şirketin olduğu, henüz küresel bir oyuncunun olmadığı yeni gelişmekte olan bir alan. Ağırlıklı olarak görüntü işleme ve makine öğrenmesinin kullanıldığı hizmetler öne çıkıyor. Bu alanlarda Amerikan girişimlerinin yanında Güney Amerika’dan ve Doğu Avrupa’dan girişimleri görmek de mümkün.” diyor.